TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Prof. Lord John Alderdice’a Üsküdar Üniversitesinden fahri doktora



Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Oxford Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen 1. Politik Psikoloji Sempozyumu, her iki üniversiteden akademisyenleri buluşturdu. Teması “Hakikat-Sonrası Dünyada Kaos, Karmaşa ve İş Birliğinin Psikolojisi” olarak belirlenen sempozyum kapsamında düzenlenen törenle Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Lord John Alderdice’ye Üsküdar Üniversitesi Senatosu tarafından fahri doktora unvanı takdim edildi. Prof. Lord John Alderdice, hem politik psikoloji ve psikiyatri alanında gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalar hem de uluslararası ilişkiler alanında geliştirdiği projeler ve dünya barışına sunduğu eşsiz katkılardan dolayı Üsküdar Üniversitesi Senatosunun aldığı kararla fahri doktora unvanına layık görüldü.

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda “Hakikat-Sonrası Dünyada Kaos, Karmaşa ve İş Birliğinin Psikolojisi” temasıyla düzenlenen 1. Politik Psikoloji Sempozyumu’nda iki üniversiteden akademisyenler ve konuk konuşmacılar bir araya geldi.



Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Lord Alderdice, politik psikolojiye büyük emek verdi

Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Oxford Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bugün hem 1. Politik Psikoloji Sempozyumunun başlaması hem de Prof. Lord John Alderdice’ye fahri doktora unvanı vermek üzere iki önemli etkinliği planladıklarını söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Uzun yolculuklar küçük adımla, büyük yangınlar bir kıvılcımla başlar diye bir söz vardır. Biz de üniversite olarak politik psikoloji alanına sahip çıkarak bu konudaki otorite kişilerle bilimsel alanda çalışmalar yapmaya başlıyoruz. Bunun dünya için çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bu konuda çok emek vermiş olan Sayın Lord Alderdice’ye de burada Fahri Doktora takdim edeceğiz. Kendilerine teşrifleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Dünyanın daha iyi olması için adım atılmalı

Politik psikolojinin çok önemli bir alan olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünyada iyilerle kötülerin mücadelesi vardır. Çizgi filmlerde görürsünüz kimi zaman iyiler kazanır, kimi zaman kötüler kazanır. Bu aslında insanlığın varoluşundan beri var olan bir mücadele. Hatta son yıllarda iyilerle kötüler arasındaki bu mücadeleye sosyal entropi deniyor. Entropi, biliyorsunuz termodinamiğin ikinci yasası. Bu yasaya göre entropi yükselmesi olarak tanımlanan şu, evren düzenden düzensizliğe doğru gidiyor. Davranışsal entropide evrende eğer dışarıdan bir müdahale olmazsa düzenden düzensizliğe doğru gidiyor ama dış müdahale varsa düzene geçiyor. Evimizin bahçesini ekip biçmezsek bahçe ayrıkotları ile kaplanıyor. Eğer burayı aydınlatmazsak kendiliğinden karanlık hale geliyor. Burayı ısıtmazsak kendiliğinden soğuyor. Evrende de entropi psikoloji alanında da var. Evrende iyi ve güzel şeyleri artırmazsak kötü kendiliğinden artıyor. O halde iyilik iddiasında olan kişilerin hiçbir şey yapmaması, kötülük olarak geri geliyor. Anadolu’da güzel bir söz vardır; karanlıkla mücadele etmenin en güzel yolu mum yakmaktır. Bu nedenle biz politik psikolojide dünyada iyi ve güzeli artırma yönünde çaba içinde olmazsak dünya kötüye gider. Dünyanın daha iyi ve yaşanılabilir olması için adımlar atmak gerekir” dedi.



Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bir hayalim var. Dünya parlamentosu kurulmalı”

Türk düşünür, sosyolog Cemil Meriç’in sözünü hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Cemil Meriç, ‘En büyük düşmanımız önyargı, en büyük ihtiyacımız diyalog’ demiş. Toplumdaki ve ailedeki kavgaları düşünün. Pareto İlkesi vardır, 80-20 kuralı. Yani problemlerin %20’sini çözersen kalan %80’i de çözülür. Bu politika alanında da böyle. Politikacılar psikolojiye karşı mesafeli duruyorlar. Ama bizler üzerimize düşeni yapalım. Dünyada böyle bir ihtiyaç var. Bir hayalim var, dünyada medeniyetler mücadelesine baktığımız zaman dünyada küresel barış olması için, dünya adaleti için dünya parlamentosunun kurulması gerektiğini düşünüyorum. Her ülke eşit olarak bu dünya parlamentosunda temsil edilse ve orada her şey konuşulabilse emin olun dünyadaki sorunlar çözülecektir. Terörle mücadelenin, etnik ve dini radikalizmle mücadele etmenin en iyi yöntemi diyalog sahası açmaktır. İnsanlar konuşabildiği zaman problemlerin çoğunun çözülebildiğini görüyorlar” dedi.

“Hayalimi Politik Psikoloji Merkezi gerçekleştirecek”

Üsküdar Üniversitesi olarak Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni açtıklarını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  “Biz Üsküdar Üniversitesi olarak geçmişle gelecek arasında köprü olma, doğu ile batı arasında köprü olma ve bu konuda çorbada tuzu olma iddiasındayız. Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi inşallah benim bu hayalimi gerçekleştirecek” diye konuştu.




Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Uluslararası İlişkiler alanı politik psikoloji perspektifi ile zenginleşmeye başladı

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı, Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan da açılış konuşmasında amaçlarının politik psikoloji alanına yeni bir açıklama boyutu ve bakış açısı getirebilmek olduğunu belirterek “Psikoloji alanı, son birkaç yıldır popüler çünkü insanı anlamak, toplumu anlamak onun davranışlarına yön veren psikoloji faktörlerini değerlendirmeye almak çok önemli. Buna rağmen uluslararası ilişkiler disiplini çok ilgisiz kaldı. Çok standart olarak dünyadaki ilişkileri bir devletlerarası ilişkiler boyutunda değerlendirmeye çalıştılar, diplomasi üzerinden anlamaya çalıştılar. Şimdi artık uluslararası ilişkiler alanı da bu yeni perspektifle zenginleşmeye başladı. Toplumların psikolojileri, kamuoyu algıları, liderlerin kişilik yapıları, toplumların tarihsel travmaları, ulusal hikayelerin üzerine bina eden anlatıların her biri çok önemli hale gelmeye başladı” dedi.

Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkez ile Oxford Crick Merkezi işbirliği hedefleniyor

Prof. Dr. Arıboğan, “Ülkelerin içerisindeki siyasi yapı, demokratik anlayışları, liderliğin seçim süreçleri, lidere bakış açılarını önemli ölçüde belirler hale geldi psikolojik ortamlar ve tarihsel hikâyeler. Bu nedenle artık yeni teknolojileri de kullanarak bir yandan hikâyelerimizle bir yandan teknolojik aygıtlarımızla insan beynini okumaya, insanı anlamaya çalışıyoruz. Hep birlikte bu alanı geliştireceğiz. Üniversitemizin sloganı insanı anla dünyayı değiştir. Değiştirebilmek için neyle uğraştığımızı anlamamız farklı perspektiflerle zenginleştirmemiz gerekiyor bu anlatılanları. O bakımdan Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimizin hayırlı olmasını diliyorum. Bugün burada çok değerli konuşmacılarımız bulunuyor. Lord Alderdice’ye fahri doktora törenimiz var. İnşallah bundan sonra Oxford Crick Merkezimizle birlikte Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimizle beraber daha çok etkinliklerde bir araya geleceğiz” dedi.




Türkiye Duygu Haritasını anlattılar

Açılış konuşmalarının ardından Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol, “Türkiye Duygu Haritası: İyi Oluş ve Düşmanlık” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Karar verme süreçlerinde duyguların etkisinin önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol, Temmuz-Ekim 2018 döneminde 125 klinik psikoloji yüksek lisans öğrencisi tarafından gerçekleştirilen 81 ilde 24 bin 494 kişiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına değindi.



Prof. Lord John Alderdice’ye cübbesini Prof. Dr. Nevzat Tarhan giydirdi

Sunumun ardından Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Lord John Alderdice’ye törenle Üsküdar Üniversitesi Senatosu tarafından fahri doktora unvanı takdim edildi. Fahri doktora gerekçesini Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan okudu.

Arıboian, John Alderdice’nin hem politik psikoloji ve psikiyatri alanında gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalar hem de uluslararası ilişkiler alanında geliştirdiği projeler ve dünya barışına sunduğu eşsiz katkılardan dolayı Üsküdar Üniversitesi Senatosunun aldığı kararla fahri doktora unvanına layık görüldüğünü belirtti. Prof. Lord John Alderdice’ye cübbesini giydiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, fahri doktora unvanını da takdim etti.



Prof. Lord John Alderdice, Kuzey İrlanda’daki barış sürecini anlattı

Fahri Doktora Töreninin ardından “Chaos, Complexıty, and Cooperatıon – Kaos, Karmaşa-İş Birliği” başlıklı konuşmasını yapan Prof. Lord John Alderdice, Üsküdar Üniversitesi, Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’a içten teşekkürlerini iletti. Konuşmasında Kuzey İrlanda’daki barış sürecinden, o dönemde içerisinde yer aldığı çalışmalardan bahseden Prof. Lord John Alderdice, şunları söyledi:

 “Camiaların neden kendilerine zarar verecek davranışlar gösterdiğini anlamaya çalıştım. Bu durumu nasıl daha iyi idrak edebilirim. Tıbba, psikoanaliz alanlarına yöneldim. Tabi etki yaratmak istiyorsanız, nüfuz yaratmak istiyorsanız belli bir siyasi partinin başına geçmeniz lazım. Camianın bir tarafında iki parti vardı. Biri Protestan diğeri birleştirici partiydi. Bir tanesi de ılımlı diğeri daha aşırı uçtu. Ama merkezde bir parti vardı. İnsanları bir araya getirmeye çalışan, benim için de orta yol bu diye düşündüm. Terapotik bir pozisyondu aslında. Burada ilk yaptığımız şey neydi aslında? İki taraftan da ılımlı insanları bir araya getirmek istedik. Acaba bir uzlaşı yolu bulabilirler mi? Böylelikle aşırıcıları uzaklaştırabilirler mi? İyi bir fikir gibi geldi, biz de bunu birkaç kez denedik ama işe yaramadı çünkü daha uçtaki aşırı insanlar her zaman bu gayretleri ortadan kaldıracak bir şeyler yaptılar. Alternatif yollar arayışlara girdik ve nihayi olarak yeni bir tahlil ve analiz gelişti. Sorun sadece siyasi bir sorun değil dedi bu yaklaşım. Sorun dini ya da ekonomik bir sorun da değil. Sadece adalet sorunu da değil. Sorun tarihi olarak farklı camiaların arasındaki bozuk ilişkilerle ilgili denildi.



Demokratik siyasete nasıl yönelebiliriz?

Peki bu bozulan ilişkiler ve camialar nedir? Biz bir barış süreci için üç farklı alana odaklandık. Birincisi Katolik Protestan ulusalcılar. Bir de İRA’nın güneydeki camialar vardı. Biri Londra’da ve biri İrlanda’da Dublin’de. Bu üç ilişkinin temsilcilerini alarak barış sürecinin üç alanına odaklandık. Genellikle insanlar belli bir gruba yönelir, burada bir uzlaşma yaratmaya çalışır. Biz burada harici olan ve dış çeperde kalan ilişkilere odaklandık, daha birleştirici olması için. Demokratik siyasete nasıl yönelebiliriz diye düşündük. Belli başlı alanlar öne çıktı. En önce şunu keşfettik; Şiddete dahil olan insanları da bu oyuna dahil etmemiz lazım çünkü onlara alternatif bir yol sunmazsak, bir değişim yolu şiddetten uzaklaşmazlar. Ama eğer demokratik siyasete atılırsanız, burada diğer insanları ikna edecek bir argüman sunarsanız o zaman da demokratik katılımınızı sağlamış olursunuz dedik. Böylelikle zaten ortada uzlaşı bulabileceğimiz değişimi yaratabiliriz. Tabii ki herkes hem fikir olmadı. Demokrasi herkesin uzlaşıya vardığı bir alan değildir. İnsanların birbirini öldürmeden fikir ayrılıklarını benimsedikleri bir ortamdan bahsediyoruz demokrasi dediğimizde” diye konuştu.



Duygular ve düşüncelere bir arada odaklanmak lazım

 Hem kişisel hem de toplumsal evrimde işbirliği içinde yaşanması gerektiğini ifade eden Prof. Lord John Alderdice, toplumdaki sorunların çözülmesi için meselenin ne olduğunun iyi anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. Toplumların daha çok adalet üzerinde bir odak bulması gerektiğini de kaydeden Prof. Lord John Alderdice,       “İnsanlar olarak eşit olmadığımız alanlar var ama adalet iş birliği ve topluluk bilinci olmalı. Duyguları göz ardı edip sadece düşünmeye odaklanamayız. Mutlaka ikisini bir arada düşünmeliyiz. Gerçek ve realite nedir bunu anlamak için inancı da ele almalıyız. Ve bilimi ilerlettiğimiz gibi inancı da geliştirip ileriye taşımalıyız.



Elitlerin görüşü kadar sıradan insanların görüşünü almalıyız. Ve zor kısmı hepimiz değişime hazır olmalıyız, doğru olan değişmektir. Her büyük bir değişim olduğunda bir kaos da olur” dedi.Sempozyum öğle arasında Prof. Dr. Lord John Alderdice ve beraberindekiler Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesini gezdi. Hastanenin çalışmalarını yerinde inceleyen Alderdice ilgililerden bilgi de aldı. Aldirdice, 2019-2020 akademik yılda öğrenci alacak Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesini de gezdi.



Sempozyum, Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Merkezi Müdür Yardımcısı Psk. Ayça Ferda Kansu’nun “Disiplinerarası Bir Alan Olarak Politik Psikoloji”; Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sosyal Şizofreniden Toplumsal Empatiye” başlıklı sunumları ile devam etti.



Sempozyumda Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan da “Biyolojiden Siyasete; İnsan Neden Böyle?” ve Ankara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Çevik de “Bireysel Bütünlük ve Barışıklıktan Toplumsal Bütünlük ve Barışa Giden Süreç” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. ÜÜ TV’den canlı olarak da yayınlanan ve iki gün sürecek sempozyum sonunda katılımcılara iki üniversite adına ortak bir katılım belgesi de verildi.

Okunma : 3541

ÜHA

 

Haberler

Foto Galeri