TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Prof. Dr. Tarhan; “Eğitimci Madenci, Dalgıç Gibi Olmalı”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen programa konuşmacı olarak katıldı. “Eğitimde Yeni Doğrular” başlığı altında değerlendirmelerde bulunan Tarhan; “Bir eğitimcinin veri madencisi gibi yerin altındaki bilgiyi kazıp ortaya çıkarması ya da bir dalgıç gibi önce dalmayı öğrenip sonra denizin dibindeki incileri yüzeye çıkarması gerekir.” dedi. 


Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Eğitimcilere yönelik düzenlenen programa katılımcıların ilgisi yoğun oldu.

“İnsanın yararına olanı en iyi bilecek kişi sadece onu yaratandır” 

Büşra Açıkgöz moderatörülüğünde gerçekleştirilen programda zihindeki pozitif ayarlardan bahseden Tarhan; “İnsanın hayatı boyunca doğru kararlar vererek ilerleyebilmesi için varoluş nedenini bilmesi, sosyal hayatı ve yaratanı ile ilişkisinden yakın çevresine kadar tüm ilişkilerinde sürekli pozitif ayarlar yapabilmesi gerekir. Kişi, ‘Varoluş ayarlarımı en iyi bilen kimdir?’ sorusuna ‘Benim’ diye cevap veriyorsa bu kendini yeryüzü Tanrı’sı yapmaktır. Oysa insanın yararına olanı en iyi bilecek onu yaratan olabilir.” dedi.

“Ön beyin olmazsa medeniyet olmaz!” 

Beyindeki haritalama yönteminden söz eden Tarhan; “Ön beyin olmazsa medeniyet olmaz diye iddialı bir sözüm vardır. Beyindeki haritalama yöntemine baktığımız zaman 3 tip görüyoruz. Şizofrenide beyin, sağlıklı kişide beyin ve bağımlı kişide beyin. Şizofren beyinde ön kısım iyi çalışmıyor. Beynin hayal dünyasıyla ilgili bölgesi çalışıyor, sağlıklı beyinde ise bu dağılım eşittir. Bağımlı kişi ekstazi aldıktan sonra beynin ön bölgesindeki bütün serotonin depoları boşalıyor. Serotonin depoları boşalınca bu kişi tüm gece dans ediyor, müthiş bir enerjisi var ama beyin ondan üç hafta sonra ancak normale gelebiliyor.” şeklinde konuştu.

“Seneler sonra yalnızlaşan toplum haline geleceğiz” 

Konuşmasında evlilik konusuna da değinen Tarhan; “Türkiye’de 2017-2018 istatistikleri evliliğin ilk 5 yılında boşanma oranlarının %35 civarında olduğunu gösteriyor. Pandemiden sonra yapılan açıklamalarda ise Türkiye’de boşanma oranının %50’nin üzerine çıktığı görüldü. Bunun yanı sıra Pandemi sonrası aile içi şiddet de arttı. Hatta öyle çok artıyor ki Şubat istatistiğini bir yanlışlık mı var diye açıklayamadılar. Bir önceki seneye göre daha çok artış var. Türkiye’de evlilik sayıları 2001 yılında 544 bin 322 iken 2018 yılında 533 bin 202 ile sadece %1,6 artmış. Boşanma sayısı ise 2001 yılında 91 bin 994 iken 2018 yılında 142 bin 448 ile %54,8 oranında artmış. Aile yapısında yaşanan çarpıcı değişimlere baktığımız zaman tek kişilik haneler artarken 3,4,5 kişilik hanelerin sayıları azalıyor. Yani yalnızlaşma ortaya çıkıyor. Seneler sonra biz de yalnızlaşan toplum haline geleceğiz.” İfadelerini kullandı.

“Çocukların kişiliğini değil davranış ve çabalarını görmemiz lazım” 

Öğretmenlere tavsiyelerde bulunan Tarhan; “Sevmek demek şımartmak değildir. Bizim kültürümüzde ‘Sevdiğin zaman şımarır, tepene çıkar’ deniliyor. Hâlbuki nasihat ve disiplin kar yağışına benzer. Yavaş ve devamlı olursa tutar. Çocukların kişiliğini değil davranış ve çabalarını görmemiz lazım. Kişiliğini överseniz çocuk ‘Ben iyiymişim, ben yeterliymişim’ gibi düşünür ve kendini gelişime kapatır. Hâlbuki davranış ve çabalarını överseniz, çocuklar kendilerini değerli hissederler. Aynı zamanda da sizi modellerler. Onun için öğrencilerinizin kahramanı olmak istiyorsanız onlara lider olacaksınız. Eğer liderliği onlara bırakırsanız sınıfta otorite kuramazsınız. Bir eğitimcinin veri madencisi gibi yerin altındaki bilgiyi kazıp ortaya çıkarması, ya da bir dalgıç gibi önce dalmayı öğrenip sonra denizin dibindeki incileri yüzeye çıkarması gerekir.” dedi.

Okunma : 1333

ÜHA

 

Haberler

Foto Galeri