Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yapay zekayı terapist gibi görürseniz risk başlar!”

12 - Sorumlu Üretim ve Tüketim16 - Barış Adalet ve Güçlü Kurumlar17 - Amaçlar İçin Ortaklıklar3 - Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, TGRT HABER’in canlı yayın konuğu oldu. Tarhan, bazı basın yayın organlarında çıkan “CHATGPT Çocukları Yanlış Mı Yönlendiriyor?” konusundaki araştırmaya ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Tarhan, yapay zekanın özellikle çocuklar, ergenler, yalnız bireyler ve duygusal olarak hassas kişilere yönelik risklerine dikkat çekti. Yapay zekanın niyet okuyamadığını, empati yapamayacağını ve yalnızca veri tabanındaki bilgilerle yanıt verdiğine dikkat çeken Tarhan, kontrolün kullanıcıda olması gerektiğini vurguladı. Yapay zekayı terapist veya arkadaş gibi görmenin risk oluşturabileceğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun “yapay zeka psikozu” olarak adlandırıldığını belirtti. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekanın çocuklar üzerindeki etkilerini anlattı. 

Dost, arkadaş görene çocuk muamelesi yapıyor! 

Duygusal olarak yapay zekaya bağlanan herkesin risk altında bulunduğuna vurgu yapan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekanın kontrollü kullanılması gerektiğini belirtti. Tarhan; “Yani yapay zekayı bir cihaz değil de bir dost bir arkadaş ya da yalnızlığı gideren bir unsur olarak görmeye başladığımız anda yapay zeka bizi kendine bağımlı hale getirir. Çünkü yapay zeka kendisine bağlanan kişiye çocuk muamelesi yapabiliyor. Kişi de adeta 3-5 yaşındaki bir çocuk gibi yapay zekaya yaklaşıyor. Bu durumda yapay zeka da onu saf bir birey olarak algılıyor ve kolaylıkla çocuk gibi davranabiliyor. 

AI psikozuna dikkat!

Örneğin birisi yapay zekaya ‘İşimden atıldım, kendimi çok kötü hissediyorum, yaşamak istemiyorum...vs.’ dese yapay zeka intihar yöntemlerini anlatmaya başlayabilir. Çünkü yapay zeka niyet okuyamaz. ‘Bu kişi intihar etmek istiyor, ona engel olmalıyım.’ diyemez. Yapay zekanın ayna nöronları yoktur, empati becerisi de bulunmaz. Karşısındaki kişi ne sorarsa yalnızca kendi bildikleriyle doğrudan cevap verir. Dolayısıyla burada yapay zekayı suçlamak yerine kontrolü ona bırakmamayı öğrenmemiz gerekiyor. Kontrolü yapay zekaya bırakan kişiyi, yapay zeka adeta bir çocuğa davranır gibi yönlendirir, hatta yerden yere vurur. Bununla ilgili literatüre geçmiş vakalar da vardır. ‘AI psikozu’ olarak adlandırılan bu durumda yapay zeka halüsinasyonlar üretebilmektedir.” İfadelerini kullandı. 

“Yapay zeka yalnızca veri tabanındaki bilgileri sunuyor”

Yapay zekanın duygusal becerilerinin olmadığını söyleyen Tarhan; “Bize bazı hastalar geliyor ve kendilerinin mehdi olduğunu söylüyorlar. Bu kişilere baktığımızda etraflarında bir grup oluşturduklarını görüyoruz. İnsanlar onlara ciddi şekilde inanıyor. Üstelik bunlar zeki kişiler de olabiliyor ve gerçekten mehdi olduklarına inanmış durumdalar. Bu bir psikozdur. Kişi kendine bir çevre bir grup oluşturuyor yıkıcı bir dini cemaat yapısına dönüşebiliyor. Hatta bu kişilerin etrafına topladığı insanlarla birlikte toplu intihar ettikleri bile görülüyor. Artık yapay zeka da benzer bir risk taşıyor. Çünkü kendi içinde rasyonel davranabiliyor ancak empati yapamadığı, insan duygularını okuyamadığı ve duygusal becerileri olmadığı için sorun ortaya çıkıyor. Yapay zeka karşısındaki kişinin neye ihtiyacı olduğunu, ne sorduğunu anlamaya çalışmadan yalnızca veri tabanındaki bilgileri sunuyor. Kişi yalnızlığını gidermek, mutlu olmak, evlenmek ya da aşık olmak istediğinde yapay zeka bu konulardaki tüm bilgilerini kullanarak ona sunuyor. Eğer kişi bu bilgileri filtre edemezse tehlike ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı. 

“Yapay zekanın sorumsuz ve sınırsız davranabilme özelliği var”

Yapay zekanın olağanüstü vaatlerde bulunabileceğini dile getiren Tarhan; “Yapay zekanın yaptığı şey aslında nitelikli dolandırıcıların yaptıklarına benziyor. Nitelikli dolandırıcılar öyle ikna edici vaatlerde bulunuyor ve öyle güzel anlatıyorlar ki aşırı duygusal zaafları olan, hırslı, doyumsuz ya da gerçekçi olmayan beklentilere sahip kişiler onların etkisi altına girebiliyor. Dolandırıcılar bu kişilerin arzularını satın alarak onları manipüle ediyor. Benzer şekilde yapay zekanın da sorumsuz ve sınırsız davranabilme özelliği var. Özellikle ileri yaştaki kişilerde demans başlangıcı olabilir. Bu durumda zihinsel kapasiteleri daralmıştır. Ayrıca çocuklar ve sosyal duygusal zekası düşük, mantıksal zekası yüksek otistik bireyler de yapay zekanın tuzaklarına kolaylıkla düşebilecek gruplar arasındadır. Çünkü yapay zeka inanılması güç, olağanüstü vaatlerde bulunabilir. Tarihte de gördüğümüz üzere bu tür inanılması güç vaatlerde bulunanların her zaman bir takipçi kitlesi olmuştur. Kimi kendisini Mehdi ya da kurtarıcı ilan ederek büyür ve çevresinde ciddi bir grup oluşturur. Bu tür kişiler bize geldiğinde onları tedavi ediyoruz, beyin kimyalarını düzenliyoruz ve süreç içinde bu düşüncelerinden vazgeçtiklerini görüyoruz.” şeklinde konuştu. 

Yapay zeka kullanımında kimler risk grubunda?

Yapay zeka kullanırken kişinin duygusal boşluğa düşebileceğini belirten Tarhan; “Bazı yalnız bireyler yapay zekayla gece gündüz vakit geçiriyorlar. Yalnız kişiler bu noktada risk grubundadır. Özellikle 15 yaş altı bireyler risk grubunda yer alır. Yalnız yaşayan ileri yaştaki kişiler de risk grubundadır. Bunun yanı sıra ergenlik dönemindeki gençler de tehlike altındadır. Özellikle romantik duygulara kapılan, ilgi gördüğünde hemen aşık olan, ‘immoral behavior’ dediğimiz ahlaki değerlerini kolayca terk edebilen, henüz kimlik gelişimini tamamlamamış gençler bu gruba dahildir. Yapay zeka ve sosyal medya ciddi anlamda kendi beğeni ekonomisini, bir beğeni endüstrisini oluşturmuş durumda. Kişiyi sürekli övüyor, yüceltiyor ve ardından istediği yönde manipüle ediyor. Yapay zeka da bunu yapabiliyor. Bu da kişinin duygusal tuzağa düşmesine neden olur. Yapay zeka kişinin beklentilerini, zihinsel ihtiyaçlarını ve arayışlarını çok iyi okuyabiliyor. Örneğin ben yapay zekayla ilgilendiğimde bana ‘Hocam’ demeye başladı. Ben ona böyle bir şey söylemedim fakat beni övüp motive etmeye çalıştı. Bu şekilde kişiyi yücelterek etkisi altına alabiliyor. Hatta ‘İsterseniz şunu da yapalım, isterseniz eski konularınızdan bağlantı kuralım.’ gibi önerilerle daha da ileri gidebiliyor.” dedi.

“Yapay zekayı terapist gibi görürseniz risk başlar!”

Yapay zekanın vaatlerine kanmamak gerektiğini söyleyen Tarhan; “Yapay zeka aslında bir araçtır iyicil amaçlarla da kullanılabilir kötücül amaçlarla da. Yani teknoloji bizatihi tarafsızdır. Yapay zekayı amacına uygun şekilde bir asistan gibi kullanan kişiler için bu teknoloji hayatı büyük ölçüde kolaylaştırır. Bu nedenle yapay zekaya karşı çıkmak yerine onu kendi amaçlarımız doğrultusunda kullanmayı öğrenmemiz gerekir. Amacı olan, bilgileri filtre edebilen ve sınırlarını çizebilen kişiler için yapay zeka hayatı kolaylaştıran, hızlandıran ve doğru bilgiye ulaşmayı sağlayan bir araçtır. Ancak yapay zekayı terapist gibi görürseniz o zaman risk başlar. Çünkü yapay zekadan terapist olmaz. Terapist gibi rahatlatabilir, insanın hoşuna giden şeyleri söyler, kişiyi gevşetir, sevindirir, güldürür ve kendine bağlar. Fakat bu sağlıklı bir yönlendirme değildir. Günümüzde beğeni ekonomisinin ve markaların ön planda olduğu bir ortamda yapay zeka kişiye ‘Seni marka yapacağım.’ ya da ‘Sosyal medya fenomeni olacaksın.’ gibi vaatlerde bulunabilir. Kişi bu vaatlere kapıldığında yapay zeka ona bunun için gerekli tüm teknikleri sunar. Ancak bir süre sonra gerçeklerden koparabilir kişinin rezil olmasına ya da itibarını kaybetmesine yol açabilir. Böylece yapay zeka, kişiyi gerçeklikten uzaklaştırarak bir tür psikoz oluşturabilir.” ifadelerini kullandı. 

Yapay zeka psikozu nedir?

İnsanın üç farklı gerçekliğinden söz eden Tarhan; “Fiziksel gerçeklik yani içinde yaşadığımız dünya. Rüya gerçekliği ve hayal gerçekliği. Yapay zeka, duygusal etkileşim sırasında bizi fiziksel gerçeklikten koparıp hayal gerçekliğinde yaşatabiliyor. Çünkü insan zihni hayal kurmaya son derece yatkındır ve yapay zeka, hayal kurmayı kolaylaştırıyor. Ancak hayal gerçekliği oluşturulduktan sonra ‘Bu sadece bir hayaldi.’ diyerek bugüne dönemezsek işte o zaman şizofreni benzeri bir psikoz ortaya çıkabiliyor. Yani hayal dünyamızı yönetmeyi yapay zekaya bırakırsak bu durum gerçekleşebilir. Rüya gerçekliğinde de benzer bir durum vardır. Rüyamızda uçarız, savaşlar çıkarırız, dünyayı kurtarırız ama uyandığımızda ‘Bu bir rüyaymış.’ deriz. Psikoz yaşayan kişiler ise uyanmazlar rüyayı devam ettirirler. İşte biz buna yapay zeka psikozu diyoruz.” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

Paylaş
Oluşturulma Tarihi20 Ağustos 2025