'Evlilik aşkı öldürür mü?' Hayatlarını birleştirmek isteyen her çiftin aklında yer eden bu sorunun yanıtını Prof. Dr. Nevzat Tarhan verdi: Aşkın yok olup olmaması, sadece eşlerin kendileriyle ilgililidir. Eğer eşler, aralarındaki aşkı doğru şekilde beslerse evlilik aşklarını öldürmez!
Bir ömür boyu birlikte olmak istediğiniz insanı bulmanıza rağmen, evliliğin aşkınızı öldüreceğinden korktuğunuz için ona 'evet' diyemiyor musunuz? Ya da belki de evliliğinizi daha mutlu bir hale getirmenin formüllerini öğrenmek istiyorsunuz. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, evlilikte çiftlerin yaşadıkları sorunları nasıl çözeceklerine ve kalıcı bir mutluluğa nasıl ulaşabileceklerine dair soruları yanıtladı:
* Evlilik aşkı öldürür mü?
Eşler, evliliğin ilk yıllarında romantik duygular yaşasalar da aralarındaki aşkın giderek azalacağından, ilişkilerinin evlenmeden önceki gibi olmayacağından endişe ederler. Bu endişe, popüler kültürün aile kurumuna bakışından ve cinsel özgürlük adı altında 'evlenmeye ne gerek var, hayatını yaşa' tarzındaki düşünceden ortaya çıkıyor. Son yıllarda bu bakış açısı 'evlilik aşkı öldürür' şeklindeki sloganla ifade ediliyor. Bu sözün doğru gibi algılanması; evliliğin anlamını, işleyişini, eşler arası iletişimin dinamiklerini bilmemekten kaynaklanıyor.
* Evlilik monoton bir yaşam tarzı mı getirir?
Evlilikte üç dönem vardır. İlk dönemde eşlerin ilişkisine romantik duygular hakim olur. Daha sonra kişilik çatışmalarının yaşandığı dönem başlar. Eğer kişiler akıllı davranırlarsa, bu dönemi aşarlar. Sonra bağlılık dönemi gelir. Bu süreçte, evlenmeden önce yaşanan aşk sürer. Evlilik sağlıklı yürüyorsa, aşk duygusu, sevgi ve saygıya dönüşür. Hem aşkın hem arkadaşlığın olduğu evlilikler, ideal birlikteliklerdir. Aşkın yok olup olmaması; evliliğin kendisiyle değil, eşlerin aşkı besleyip beslememesiyle ilgili.
* İdeal evlilik var mı?
Evlilikte ideal olan; hem sevginin, hem iyi ilişkinin beraber yürümesidir. İyi ilişki varsa sevgi çoğalır, yoksa azalır. Çiftin birbiriyle ilgili ilk izlenimleri olumluysa, zamanla sağlıklı bir evlilik ilişkisi ortaya çıkar. Birbirlerini çok az tanıyan ama kanı ısınan kişilerin de evlilikleri örnek evlilik olabilir.
* Sevgi, saygı ve güven arasında nasıl bir bağ var?
Evliliğin üç temel bağı olan sevgi, saygı ve güven, eşlerin duygularına göre şekillenir. Bu üç temel bağ birbirleriyle ilintilidir. Sevgi ve saygı sürerken güven zayıflarsa, bir müddet sonra diğer iki bağ da gevşer. Ya da sevgi azalırsa, zamanla saygı ve güven bağı zayıflar. Önemli olan; bu üç bağın aynı seviyede tutulması. Bunun için de kişi, eşinin duygu rengini bilmeli, onun üzüldüğü, hoşlandığı durumları anlayabilmeli.
* Evlilikte sevgi nasıl ifade edilmeli?
Evlilikte sevginin doğrudan ifade tarzı 'seni seviyorum' demek. Ama başka ifade dilleri de var. Nebraska Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, mutlu evliliklerin üç özelliği tespit edildi. Bunlardan biri beraber zaman geçirme, diğeri takdir, üçüncüsü ise hizmet davranışı. Hizmet davranışı; kadının, erkeğin bir ihtiyacını görmesi ya da erkeğin, hasta olduğunda eşiyle ilgilenmesi. Araştırmada çıkan üç sonuç da, sevgiyi ifade etme dili. Bu ifade tarzları, kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı insanlar için hediye vermek ya da almak, bazıları için fiziksel temasta bulunmak ya da karşı tarafla sohbet etmek bir sevgi dilidir.
* Eşler arasında sevgi dilleri farklıysa ne yapmalı?
Eşlerden biri "Seni seviyorum" diyerek bir sonuç alamadıysa, B planına geçmeli; yani eşinin anladığı sevgi dilini konuşmaya çalışmalı. Gözlem yapıp, hangi durumların eşinizi mutlu ettiğini öğrenmelisiniz. Karşı tarafın sevgi dili, fiziksel temas, hediyeleşmek ya da beraber zaman geçirmekten hangisiyse, o yoldan ilerlemek gerek. Bazı insanlar, sevgilerini direkt belli etmez. Bu kişiler arasında evliliğini çok güzel yürütenler de var. Bu demektir ki; bu çiftlerin sevgi dilleri birbirine yakın ve iki taraf da birbirine duyduğu sevgiyi sözden ziyade davranışlarıyla ifade edebiliyor.
ESRA TÜZÜN
KAYNAK: http://www.sabah.com.tr
Okunma : 6722