TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Tarhan: “Cumhurbaşkanlığı forsuna Kürtler için yıldız eklenebilir”

9Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) ile Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASSAM) üyeleri tarafından 7 ilde yapılan çalışmanın ardından hazırlanan “Çözüm Sürecinin Ulaştığı Aşamada ASDER-ASSAM” raporu sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.

Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda ASDER Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve ASSAM Başkanı Adnan Tanrıverdi değerlendirmelerde bulundu. Hakkâri, Van, Şırnak, Mardin, Batman, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da yapılan çalışmaların raporunda önemli önerilerde bulunuldu.

Süreçte hızlı hareket edilmeli

ASDER Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan da “Güneydoğu’da ciddi bir beklenti oluştu. Bu beklenti 6 ay içerisinde yani seçime kadar hayal kırıklığı ile biterse Türkiye’de gecikmeden istifade etmek isteyenler var” diye konuştu. Bu nedenle en kötü anlaşmanın belirsizlikten daha iyi olduğunu dile getiren Tarhan, bu konuda hızlı karar verilmesi gerektiğini vurguladı.

2009’da Güneydoğu konusunda panel yapıp kitapçığı hazırladık. Son iki senede ASDER’deki arkadaşlarımız bölgeyi ziyaret etti, gezi ve incelemelerde bulundu, analizler yaptı. Gördük ki bölge insanı yapamıyorsak ayrılalım demiyor aksine bölge insanında bir arada yaşayalım anlayışı var.

Güneydoğudaki insanlar şu jesti bekliyor. Devlet bize değer versin. Aidiyet hissetmek istiyorlar.  Toplumsal empatiye ihtiyaç var. Bu empati içinde sembolik adımlar atılmalı. Bu adımlar atılırsa örgüt baskısı, gizli örgütlerin tahripleri bloke olacaktır.14

Dağa taşa Türklüğü yücelten sözler yazmak gerekmiyor

Aidiyet duyguların yaşatılması çok önemli. Bunun için atılmış güzel adımlar var. Bölge insanı anadilinde konuşabilmeli. Bunun devlette karşılığının olmasını istiyorlar. Bu gerçeği kabul etmek gerekiyor.

Şovenist söylemlerden uzak durmak gerekiyor. Çünkü bu söylemler oradakileri dışlanmaya itiyor. Dağa taşa Türklüğü yücelten sözlerin yazılması doğru değil, orayı dışlamak oluyor. Kucaklayıcı olmuyor bu davranış. Bir insan kendi milleti ve varlığıyla övünmesi doğal ancak bu her yere yazılmamalı eğer yazarsan antipati toplarsın. Bu tutum ve davranışlar aidiyeti artırmaktan ziyade dışlayıcı olmaktadır.

Başkanlık sisteminde Başkan yardımcısı Kürt kökenli bir kişi olabilir

Bölge insanına değer verildiği hissettirilmeli. Gerçek olan bir şey var ki bilerek ya da bilmeyerek bölgede sistematik mobbing uygulandı uzun yıllar. Bu kabul edilmeli. Resmi mobbingin bittiğini ilan etmek gerekir. Bu noktada atılan adımlar artırılabilir. Mesela Türkiye başkanlık sistemine geçilecekse başkan yardımcısı Kürt kökenli bir vatandaş olabilir.

Cumhurbaşkanlığı forsuna Kürtler için bir yıldız eklenebilir

Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız 16 Türk devletini ifade ediyor. Selahattin Eyyubi de bu topraklarda yaşadı, tarihimiz.  Selçuklu Devleti’nden bir farkı yok ki. Bu topraklardan çıkmış bir yapı. Muhakkak Cumhurbaşkanlığı forsunda o da bulunmalı. Yıldız sayısı 17 ye çıkarılabilir.

Kürt Kelimesi Anayasada yer alabilir

Kürt kelimesi Türk kelimesi kaldırılmadan anayasada geçmeli. Resmi ideolojisi olan anayasa dünyada kalmadı. Anayasadaki resmi ideoloji tanımlaması değişmeli. Bizim önümüzdeki en önemli gizli engel anayasanın toplumsal sözleşme niteliğinde olmaması. Bu düzeltilme. Bunun için sembolik adımlar atılmalı, özgüvenle konuşulmalı.

Af müessesi işletilmeli

Rapora göre bazı il ve ilçelerdeki emniyet güçlerinin nitelik ve nicelik olarak takviye edilmesi bunun yanı sıra örgüt elemanlarının dağdan indirilmesi için af müessesinin işletilmesi gerektiğini söyleyen Tanrıverdi, “Ancak her ne şekilde olursa olsun eline silah almış, silahlı eğitim yapmış örgüt elemanı ve yandaşına, meşru düzenin emniyet, güvenlik, asker ve bürokrat kadrolarında görev verilmeyeceği belirtilmelidir” dedi.

10Hükümet desteklenmeli

Bölge insanının değerlerini özümsemiş kamu görevlilerinin yetiştirilmesi, ekonomik imkanların arttırılması, küçük ölçekli sanayi yatırımlarının teşvik edilmesi konularına değinen Tanrıverdi, “Çözüm süreci ülkemizin batısı tarafından da benimsenmeli, üniversitelerimiz, eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, mülki ve mahalli idare birimleri, cemaatler, kanaat önderleri, fikir kulüpleri, sanat dünyamız, basın ve yayın kuruluşlarımız, genel seferberlik ilan ederek,  yapacakları seminer, panel, sempozyum, toplantı ve gösteri gibi açık/kapalı alan faaliyetleri ile hükümetimizin doğru yoldaki girişimini desteklemelidir” diye konuştu.

Okunma : 3595

 

İlgili

Haberler

Foto Galeri